Ümit Özdağ'dan Öcalan'ın Çağrısına Sert Tepki: PKK Bitmeden PYD Bitmez

Ümit Özdağ'dan Öcalan'ın Çağrısına Sert Tepki: PKK Bitmeden PYD Bitmez
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden terör örgütü elebaşı Öcalan’ın çağrısını değerlendirdi. Özdağ’a göre PYD bitmeden PKK bitmez. Özdağ, Öcalan’ın açıklamalarını eleştirerek, terörle mücadeledeki fedakarlıkları hatırlattı. Özdağ, PKK'nın sona ermesi için PYD'nin de ortadan kalkması gerektiğini vurguladı.
Öcalan’ın Açıklamalarının Değerlendirilmesi
Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te yaptığı açıklama, terör eylemleri ve kayıplar konusunda sorumluluk üstlenmeyen bir metin olarak değerlendirilmektedir. Özdağ, Öcalan’ın PKK’nın kuruluşunu geçmişteki olaylara bağlamasını eleştirerek, bu yaklaşımın sorumluluktan kaçış olduğunu ifade etti. Öcalan, PKK’nın kurulmasını 20. yüzyıldaki sosyalist hareketlerle ilişkilendirmiştir.
Öcalan’ın açıklamalarında, PKK’nın terör eylemlerini “PKK isyanı” olarak nitelendirmesi dikkat çekmektedir. Özdağ, bu durumun, Öcalan’ın geçmişteki eylemlerinin sorumluluğunu üstlenmediğini gösterdiğini belirtmektedir. 1990’lı yıllarda yaşanan terör olaylarının, PKK’nın en kanlı dönemleri olduğunu vurgulamaktadır.
Samimiyet ve Terörle Mücadele
Özdağ, Öcalan’ın samimi bir açıklama yapması durumunda, 1990’lı yıllarda terörle mücadeleye yönelik bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini ifade etmektedir. O yıllar, PKK’nın en kanlı eylemlerinin gerçekleştiği dönemlerdir. Özdağ, bu dönemde Türkiye’nin terörle mücadelede büyük fedakarlıklar yaptığını belirtmektedir.
Öcalan’ın, terör eylemlerini tırmandırdığı yıllarda, PKK’nın stratejik savunmadan stratejik dengeye geçiş yaptığını iddia etmesi, Özdağ tarafından eleştirilmektedir. Bu durum, terörle mücadeledeki zorlukları artırmıştır. Özdağ, bu süreçte Öcalan’ın yakalanmasının, PKK’nın zayıflamasına yol açtığını vurgulamaktadır.
Öcalan’ın Talepleri ve Hukuki Boyut
Öcalan, metninde PKK’nın silah bırakması için bazı şartlar öne sürmüştür. Bu şartlar arasında, PKK’lıların hukuki durumları ile ilgili düzenlemeler ve Kürt kimliğinin anayasal tanınması yer almaktadır. Özdağ, bu taleplerin, Türkiye’nin hukuki yapısını tehdit edebileceğini belirtmektedir.
Özdağ, Öcalan’ın taleplerinin, Türkiye’nin birliğine zarar verebilecek nitelikte olduğunu ifade etmektedir. Bu bağlamda, Anayasa’nın bazı maddelerinin değiştirilmesi gerektiği yönündeki açıklamalar, dikkat çekmektedir. Özdağ, bu durumun, Türkiye’nin milli bütünlüğünü tehdit ettiğini savunmaktadır.
PYD ve PKK İlişkisi
Özdağ, Öcalan’ın çağrısının PYD ve YPG’yi kapsamadığını belirtmektedir. Öcalan’ın önceliğinin, Suriye’de PYD’nin özerk bölgesinin korunması olduğunu ifade etmektedir. Bu durum, PKK’nın terör eylemlerinin sonuçsuz kalmasına neden olmaktadır.
Özdağ, PYD’nin petrol ve doğalgaz bölgelerini işgal ettiğini ve büyük gelirler elde ettiğini vurgulamaktadır. PYD bitmeden PKK’nın sona ermeyeceğini ifade eden Özdağ, bu durumun Türkiye için tehlike oluşturduğunu belirtmektedir. Cumhur İttifakı’nın anayasa değişikliği planları da bu bağlamda ele alınmalıdır.
Türkiye’nin Etnikleşme Tuzağı
Özdağ, Türkiye’nin ilk açılım sürecinde düştüğü tuzağa tekrar düşmemesi gerektiğini savunmaktadır. PYD’nin silah bırakmasını ve Suriye’nin üniter yapısını güvence altına almayan bir sürecin, Türkiye için tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini ifade etmektedir. Bu durum, PKK’nın Suriye’de devletleşmesine zemin hazırlayabilir.
Zafer Partisi olarak, Türkiye’nin hukuki hiçbir etnikleşme tuzağına düşmemesi gerektiğini vurgulayan Özdağ, PKK’nın milli devlet yapısını bozmasına izin vermeyeceklerini belirtmektedir. Ülkenin terörle mücadeledeki fedakarlıklarının heba edilmemesi gerektiğini savunmaktadır.