Kahramanmaraş Depreminin İkinci Yılı: Yaralar Sarılamadı
Kahramanmaraş Depreminin İkinci Yılı: Yaralar Sarılamadı
Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Ne yaralar sarılabildi ne de bölgede hayat normale döndü. İletişim Başkanlığı’nın hazırladığı bir kitapta, iktidarın bu süreçte yaptıkları ve yapamadıkları detaylı bir şekilde ele alındı. Kitapta, depremin etkileri ve yaşanan zorluklar gözler önüne serildi.
Kitapta, “Asrın Felaketinin 2. Yılı: İnşa ve İhya Çalışmaları” başlığı altında, iktidarın iki yıl boyunca gerçekleştirdiği çalışmaların yanı sıra, söz verdikleri ancak yerine getiremedikleri konulara da dikkat çekildi. Depremin ardından yaşanan acı gerçekler, kamuoyunun dikkatini çekti.
İki Yıldır Misafirler
İletişim Başkanlığı’nın yayınladığı kitapta, konteyner kentlerde yaşayan insanların sayısı dikkat çekiyor. Kitaba göre, şu anda 651 bin 958 kişi konteynerlerde yaşamaktadır. “Bugün geldiğimiz noktada 397 konteyner kent ve 212 bin 529 konteyner kurulumu gerçekleştirilmiştir.” ifadesi, durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır.
Kurulan konteynerlere 105 bin vantilatör ve 149 bin 305 klima takıldığı belirtiliyor. Ancak, bu kadar büyük bir çaba ve harcama yapılmasına rağmen, yüzbinlerce insanın hala konteynerlerde yaşaması, kamuoyunda soru işaretleri oluşturuyor. Bu durum, depremin yaralarının sarılmadığını gösteriyor.
75 Milyar Dolar Harcama
Kitapta, “Büyük bir afetin neden olduğu yıkımı tamir etmek ve yaraları sarmak elbette kolay olmadı” ifadeleri yer alıyor. 2023 ve 2024 yıllarında toplam 2.6 trilyon TL, bugünkü kurla 75 milyar dolar harcama yapıldığı belirtiliyor. Bu harcama, depremin etkilerini azaltmak için yapılan çalışmaların bir parçası olarak sunuluyor.
2025 yılı bütçesinde de deprem bölgesinde yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla toplam 584 milyar TL ayrıldığı ifade ediliyor. Ancak, bu kadar büyük bir harcama yapılmasına rağmen, neden hala yüzbinlerce insanın konteynerlerde yaşadığına dair bir açıklama bulunmamaktadır. Bu durum, halkın beklentilerini karşılamada yetersizlik olduğunu göstermektedir.